Pazar, Ekim 29, 2006

bazıları "sert" ve "saldırgan" ve bazen "alaycı"dırlar.
bazıları "mülayim"dir, "şefkat"inizi uyandırır, "yakın"dırlar.
onlardan eminsiniz, neleri "taşıdıklarını" bilirsiniz. yüzlerinde, harketlerinde, apaçık bellidir. onlardan korkmaz, onları seversiniz.
dost lar böyledir. böyle olur.
böyle insanlar "sevilen"dir, "sevgili"dir.
dahası "derin"dirler.her seferinde, her ihtiyacınız olduğunda içinde kaybolabileceğiniz bir "derin"lik sunarlar size. güven verirler. sarıp sarmalarlar.

"sert" olanlar bazen "kötü"dürler de.
birisi niçin "kötü"dür, buna kafa yormazsınız.
"kötü" olan nedir, bunu bilmezsiniz.

bazılarının kabukları serttir, dikenleri de batar. onlara yaklaşamazsınız.yaklaşmak da istemezsiniz zaten.
"ne" için bedel ödemekte olduğunuzu bilmezsiniz çünkü. merak da etmezsiniz. "risk"tir bu.
kabuğun içindeki "ne"dir.(?)
kabuğun içinde saklanmış her şey kıymetli midir?
kıymetli olan her şey saklanmalı mıdır?

"saklanan"a talip olduğunuzu sanıyor musunuz?
"ne"yi biliyor(mu)sunuz(?)
o kabukla şimdi ne yapacaksınız?
"ne"den açılmasını (mı) isteyeceksiniz(?).
onu bu şekilde hak ettiğinizi düşünüyor musunuz?
"ne", neden orada sanıyorsunuz?
soruları kime soruyorsunuz?
cevaplar aslında orada.

[lunapark kapandı'yı okudum ben. evet. "adımlar" attım, "uzak"ta kaldım, okudum, bildim, yardım aldım. inkar etmiyorum.]

Hiç yorum yok: