Cuma, Ekim 05, 2007

uzaktan

Bir tepki vermek istiyorum, öylece durmak işime gelmiyor, ikrardan gelen sükût gibi oluyor. Yakıştıramıyorum.

Tepki vermek son derece insanî bir şey, insanlar, hani, duyguları var, bunlar da tepki vermelerine sebep olur. Böyle basit bir şey. İnsandan insana, duygudan duyguya, geçmişten geçmişe de farkeder, ama bir tepki vardır. Olmaması, insan-üstü, insan-altı, insan-dışı bir şeylere işaret. "Cool" mu olunuyor, karizmatik mi olunuyor bilmiyorum ki, ne oluyor öylece tepkisiz durunca? Bir çeşit bilgelik gösterisi mi, "şöyle yapsan böyle olur onu yapsan da böyle olur" diye düşünmek, düşünmediği halde de "tepki vermeyeyim ki bir duruşum olsun"culuk yapmak?

Eli kolu bağlayan durumlar var, hani verilen tepki bir yere gidecek, o yerin yolları da olmadık yerlere çıkacak. Ne gerek var? Verilecek tepkiler listesi var mesela duruma göre, hepsinin gideceği yerler az çok belli, tecrübeyle neredeyse sabit. Götüreceği yerin en "stratejik" olduğu tepki seçilip "verilir". Peki bu insanî oldu mu şimdi?

Tepki vermek, vermemek; yolları hesaplamak ya da hesaplamamak; insanî olan ve olmayan arasında kalmak var. İnsanî olana karar veren konumunda olmak da bir başka yazının ruh hastalığı olsun, buradan görünen iki boyutta karar verilebildiğini varsayalım.

Tepki, en nihayeti bir "tavır"ı belirtir, taraf seçmektir. Bir nevi köşeye sıkıştırır, yorar.

2 yorum:

isfendiyar dark dedi ki...

taraf seçmek yormaz, tam tersi insanlar yorulmamak için taraf seçerler.

düşünmek yorar. ama yorgunluğun panzehiri düşünmemek değildir

denemeci paşa dedi ki...

düşünmeden taraf seçmek yormaz, insanlar yorulmamak için evvelden düşünmüşlerin yanında taraf olurlar.

taraf seçmek yerine taraf "oluşturmak" demek lazım belki de.

"taraf"ın ne kadar önemsendiğine bağlı.