Küçük şeyler insanı diye bir prototip çıktı. Daha çok yaygın değiller ama kendilerini gizliyorlar sanırım, kabullenilme aşamasındalar. Yakında şu "çılgın", "deli", "cadı"lar gibi afişe edecekler kendilerini fakat biraz zamana ihtiyaçları var.
Adı üstünde, küçük şeyleri seviyorlar. Nasıl desem, "Onun adı Damelie Poulain, yağmurdan sonra çıkan sümüklü böcekleri, tırnağının kenarındaki etleri ve yeni açılmış meyve suyu kutusunu bardağa boşaltırken çıkan sesi seviyor." tarzı, genellikle şirin ve zararsız insanlar. "Aaa evet lan" diyebileceğiniz onlarca şeyi sıralayıverirler, günlük hayatın detaylarına olan saygıları sebebiyle alkış toplarlar.
Benim de sevdiğim öyle küçük şeyler var ama, bir ortama girip "Merhaba, ben Denemeci Paşa, servis tabağında kalmış bıçak izlerini severim bebek!" demek de hiç aklıma gelmez.
Mesela şeyi severim ben; konserlerde şarkı arasında mekana seyirci uğultusu hakimdir, grup şarkıya -bazen uzunca- bir giriş yapar ama kalabalık bu şarkının ne olduğunu bi süre anlamaz, anladığında, özellikle de hit bi şarkıysa uğultu deli gibi yükselir, alkışlar ıslıklara karışır, heyecan coşku falan tavan yapmıştır. İşte onu severim.
Çarşamba, Aralık 05, 2007
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
2 yorum:
küçük şeyler insanı olmak ayıp değil ki, niye alıştıra alıştıra söylüyorsun?
küçük şeyler insanı olmak ayıptır demedim ki alıştıra alıştıra söyleyeyim?
Yorum Gönder